EĞİTİM SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ…                                                                                               

 Eğitim, eğitimsiz ellerde ve kafalarda sorun yumağı olmaya devam etmekte… Ağzı olan eğitimle ilgili düşüncelerini yüksek sesle dillendirmekte… Bir hastaya teşhis konulması ve hastanın tedavi edilmesi ile ilgili süreçlerde uzman tıp doktorlarının görüşü mühim… Eğitimde de, eğitim uzmanlarının ve eğitim camiasının düşünceleri, çözüm önerileri ve katkıları dikkate alınmalı… Eğitim emekçilerinin deneyimleri dikkate alınmalı… Hepsinden önemlisi kadim medeniyet değerlerimizle örtüşen eğitim sistemi, millî olan eğitim sistemi esas alınmalı… Yanlış yöne giden araçlarla doğru hedeflere ulaşılamaz… Nitelikli eğitim sevdalısı, ilimle-irfanla-teknolojiyle donanımlı öğretmen yetiştirilmeli ki, nitelikli ilimle-irfanla-teknolojiyle donanımlı öğrenciler yetiştirilebilsin…

Her eğitim öğretim kurumu, uygulamalı eğitimde mutlaka bir üretim/sanayi/işletme vb. bir kuruluş ya da kuruma bağlanmalı… Eğitim öğretim, ihtiyaç-üretim-eğitim-istihdam odaklı olmalı… Eğitim öğretime tâbi tutulan öğrencilerin ilgili kuruluş veya kurumda staj yapması sağlanmalı… Uygulaması yapılmayan hiçbir bilgi, not ile değerlendirilememeli… Her eğitim kademesinde akademik-meslekî-teknik eğitim gören öğrencilerin alanlarındaki akademik-meslekî-teknik başarılarının esas alındığı eğitim sitemine biran evvel geçilmeli… Sınıf geçme yerine beceri belirleme ve beceri seviyesine göre sertifika ya da diploma verilmesi esas olmalı… Sadece diploma alanlar yükseköğretime yönlendirilmeli… Başarılı öğrenciler, mezun oldukları eğitim alanlarında yükseköğretime devam edebilmeli… Sınıf geçme ve mezun olma, beceri-yetenek seviyesine göre verilecek sertifika ve diploma ile olmalı… Lise kademesinde ‘Seviye Sertifikası’ alanlar, ara eleman istihdamına yönlendirilmeli… Sadece diploma alanlar, yükseköğretime yönlendirilmeli… Diplomalı öğrenciler, alanlarında gördükleri derslerden ilgili üniversiteler tarafından hazırlanıp yapılacak sınavların sonuçlarına göre üniversitelere girmeli… Eğitim ve öğretim, eğitim kurumunun/kuruluşunun ilişkilendirildiği üretim/sanayi/işletme vb. bir kuruluşun ya da kurumun görüşleri dikkate alınarak, istihdam arzı ve talebine göre dizayn edilmeli… Eğitimde temel dersler az, öz ve ortak olmalı… Türkçe, Kitap Okuma-Anlatma-Rapor Hazırlama, Matematik, Fizik, Kimya, Coğrafya, Teknoloji (Bilgisayar/Elektrik/Elektronik vb. Eğitimi), Tarih, Topluma Hazır Olma (Değerlerimiz/Evlilik/Sağlık/Trafik Eğitimi)… Temel derslerde 5’liksistemde 4-5 alanlar yükseköğretime devam edebilmeli. Seçmeli derslerin sayısı en fazla 2 olmalı… Meslekî eğitim dersleri, istihdam ihtiyaçları dikkate alınarak Belediyeler ve Sanayi ve Ticaret Odalarının işbirliği ile hazırlanan raporlar dikkate alınarak Belediye Meclisinde belirlenmeli… Seçmeli dersler, mezuniyet öncesinde ve sonrasında uygulama-istihdam yapılabilecek dersler olmalı… Çinicilik, Arıcılık, Dokuma vb. dersler… Bu seçmeli derslerde gösterilen başarıya göre, liseden mezun olan, ara eleman olarak işe girebilmeli… İsteyen öğrenciler, sorumlu oldukları seçmeli derslerin dışındaki derslere de girebilmeli; ancak bu dersler, notla değerlendirilmeyen, sunum/seminer dersleri olmalı… Rehberlik Servisleri, doğrudan Sağlık Bakanlığına bağlı olmalı… Rehberlik servislerinde sadecePsikolog ve Psikiyatrist görevlendirilmeli… Her öğretmen, eğitim süresince aldığı, alacağı pedagojik formasyonla aynı zamanda psikolojik danışman olabilmeli… 

Eğitim basamakları arasında etkili bir işleyiş ve meslekî yönlendirme yapılmalı… Meslekî yönlendirme, okulöncesinden başlayarak uzun bir süreçte millî ve evrensel standartlarla yapılmalı… Eğitimin hemen her kademesinde, ülkemiz genelinde bütün okullarda kalite/nitelik standartları oluşturulmalı… Lisans eğitimi alan her öğretmen en az 2 yıl öğretmen olarak uygulama yapmalı… Alanında yüksek lisans eğitimi alan, uzman öğretmen olmalı… Uzman öğretmen, en az 4 yıl uzman öğretmen olarak uygulama yapmalı… Alanında doktora eğitimi alan, başöğretmen olmalı… Sınav sadece yüksek lisans ve doktora eğitimi alabilmek için olmalı… Alanında yapılmayan yüksek lisans ve doktora, uzman öğretmen ve başöğretmen olabilmek için dikkate alınmamalı; sadece maaşında artı bir iyileştirme yapmak için değerlendirilmeli… Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlikte elde edilen sosyal haklar emeklilikte de geçerli olmalı… Eğitim yöneticileri, eğitim kademelerinin özelliğine göre alanlarında yüksek lisans ve doktora yapanlar (uzman öğretmenler ve başöğretmenler) arasından seçilmeli… Eğitim yöneticileri en az 3 yıl süreliğine ve sonrasında +2’şer yıl daha uzatılabilmek üzere, İl Millî Eğitim Müdürü, İldeki 1 Üniversite temsilcisi ve ilgili Vali Yardımcısından oluşan eğitim komisyonu tarafından Eğitim Fakültelerinin ortaklaşa hazırlayacağı standart kriterlere göre uzman veya başöğretmenlerin arasından belirlenip Millî Eğitim Bakanlığına sunulmalı… Bu sunum göz önünde bulundurularak, Eğitim yöneticileri atamaları, doğrudan MEB tarafından yapılmalı… Bunun dışında, eğitim yöneticisi olarak vekâleten ya da asaleten atama yapılamamalı… Müdür Yardımcılığı görevi yapmayanlar, Müdür olarak görevlendirilememeli… 

Mevcut eğitim sistemimiz, hâlâ, ilgili kanun gereğince 27 Aralık 1947’de imzalanan  “Fulbright Anlaşması”na göre oluşturulan eğitim komisyonunun önerileri dikkate alınarak şekillendirilmekte… Mesele, millî olan eğitim sisteminin eksikliği… İvedilikle, özel kurs merkezlerinin fizikî şartları, imkânları, sahip oldukları birikim ve tecrübeleri eğitim sistemimize entegre edilmeli ve her yerde aynı eğitim standartları uygulanmalı… Kurs merkezleri, hayatboyu öğrenme etkinlikleri kapsamında kalmalı… Okulların fonksiyonları köreltilip yerine kurs merkezleri ikâme edilmemeli… Kurs merkezleri, merdiven altı ve gölge alternatif eğitim-öğretim merkezleri hâline gelmemeli… Millî Eğitim Bakanlığımızın ivedilikle konuya el atması son derece önemli… 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı, demokrasi anlayışını ve millî olan eğitim bilincini toplumumuzda yaygınlaştırabilmek için fırsat bilelim… Uzun yıllar öğretmen, uzman öğretmen, formatör öğretmen ve eğitim yöneticiliği yapan, yurtdışında da eğitim gören biri olarak görüşlerimin, Millî Eğitim Bakanlığı nezdinde değerlendirilmesini ve geliştirilip uygulanmasını ümit ediyorum… Bu yazıyı okuyan her okurumun konuyu ilgililere iletmesini diliyorum… Bu konuda gönüllü olarak her türlü katkıda bulunmaya hazırım… Fırsat buldukça, eğitim konusunu gündemde tutmaya devam edeceğim inşallah… Bu görevin, millî bir görev olduğunu düşünüyorum…  Selam, sevgi ve saygılarımla.